Elektrikli otomobil, elektrik enerjisi ile çalışan otomobillere verilen isimdir. Elektrikli otomobillerin, otomotiv endüstrisinde ileride önemli bir etkisinin olacağı düşünülmektedir.[2][3] Bu türdeki arabaların yakıt tasarrufu yanında şehir kirliliğini düşüreceği ve karbon emisyonunu azaltacağı sanılmaktadır.[4] Karbondioksit emisyonunun azalma derecesi elektrik üretimine bağlı olup %30'luk bir azalma beklenmektedir.[5] Enerji toplamaları için şarj istasyonu kurulur.


Elektrikli otomobil bir veya daha fazla elektrik motoru kullanarak, bataryalardan ve diğer enerji depolama cihazlarında depoladığı elektriği kullanarak sürülen otomobildir. Elektrik motorları ani tork verir, güçlü ve dengeli hızlanma sağlar.


Elektrikli otomobiller 19. yüzyılın sonlarında ve 20.yy’ın başlarında oldukça revaçtaydı, fakat içten yanmalı motor teknolojisindeki ilerlemeler ve petrol kullanan araçların ucuz olarak toplu üretimi elektrikli araçların sonunu getirdi. 1970 ve 1980’lerdeki enerji krizleri elektrikli otomobillere kısa süreli bir ilgi oluşturdu, fakat günümüzdeki gibi büyük kitlesel bir pazara ulaşılamamıştı. 2000’li yılların ortalarından beri batarya ve güç yönetimi teknolojilerindeki ilerlemeler, değişken petrol fiyatlarının sebep olduğu endişeler ve sera gazı azaltma gereksinimi elektrikli otomobilleri yeniden gündeme getirdi.[6]


2012 Aralık itibarıyla, bazı ülkelerde bulunan seri üretim modelleri şunlardır: Tesla Roadster, REVAi, Buddy, Mitsubishi i-MiEV, Nissan Leaf, Smart ED, Wheego Whiplife, Mia Electric, BYD e6, Bollare Bluecar, Renault Fluence Z.E., Ford Focus Electric, BMW ActiveE, Coda, Tesla Model S, Honda Fit EV ve Renault Zoe’dir. 2012 Aralık’da en çok satan elektrikli araç tüm dünyada 46,000 satan Nissan Leaf’di, Mitsubishi i-MiEV tüm dünyada 18,000 adet sattı, Peugeot iOn yeni adıyla Citroen C-Zero Avrupa marketinde 6,500 adet satıldı.[7][8]


Elektrikli otomobiller içten yanmalı motorlu araçlarla karşılaştırıldığında bazı avantajlara sahiptir; bunlar yerel hava kirliliğini azaltır, petrol ve petrol ithali yapılan ülkelere bağımlılığı azaltır. Ayrıca birçok gelişmekte olan ülke için ve özellikle Afrika’daki fakir ülkeler için yüksek petrol fiyatları ülkelerin ödemeler dengeleri üzerine ters bir etkiye sahiptir; onların ekonomik gelişmelerini engellemektedir.[9][10][11][12][13]


Potansiyel faydalarına rağmen, elektrikli otomobillerin geniş ölçüde benimsenmemesinin bazı sebepleri engel ve sınırlamalar ile karşılaşmalarıdır.[6] 2010 itibarıyla elektrikli arabalar lityum-iyon bataryaların ek masrafları sebebiyle, sıradan bir içten yanmalı motorlu araca ve hibrit elektrikli araçlara göre önemli ölçüde daha pahalıdır.[14] Bununla birlikte batarya fiyatları toplu üretim ile azalmaktadır ve daha da azalması beklenmektedir. Elektrikli arabaların yaygınlaşmasını engelleyen diğer faktörler; özel veya kamuya ait bir girişim olarak şarj istasyonlarının eksikliği ve kısıtlı menzil sebebiyle sürücülerin hedeflerine varamadan bataryalarının tükenip yolda kalacakları şeklindeki endişeleridir. Bazı hükûmetler var olan engelleri aşmak için politikalar geliştirmekte, ekonomik teşvik paketleri sunmaktalar. Böylece elektrikli otomobillerin satışını artırmak için, elektrikli araç ve batarya teknolojisindeki gelişmeleri desteklemektedirler. ABD elektrikli arabalar ve bataryalar için 2.4 milyar dolarlık bir ödenek ayırdı.[15] Çin sınırları içindeki elektrikli araba endüstrisini geliştirmek için 15 milyar dolar sağlayacağını açıkladı.[16] Çeşitli ulusal ve yerel hükûmetler vergileri azaltarak, çeşitli destekler sağlayarak elektrikli arabaların ve diğer şarj edilen hibrit araçların satın alma fiyatlarını azaltmaktadır